Yaş : 30
Kayıt tarihi : 03/09/08
Mesaj Sayısı : 383
Nerden :
Konu: Yaz ekranında pişer, kışın dizilere düşer Salı Kas. 18, 2008 9:39 pm
Yazlık diziler, TV'ler için bir kurtarıcı oldu. Ancak bu işten kârlı çıkanlar, hiç kuşkusuz ilk defa bu projeler sayesinde kamera ile tanışan gençler ve kışın dizilerde 'rol' bulamayan oyuncular. Tabii her yazın bir kışı var; bu dizilerde başarılı olanlar oyunculukta bir basamak atlamış oluyor. Temmuz güneşi yakıp kavuruyor... Sıcaklar, uykusuz geçen geceler ve bunaltıcı hava... Yorucu bir iş gününün ardından evdesiniz. Ahlamalar, puflamalar derken göz ucuyla bakıyorsunuz televizyona. “Yine mi Safiye ile Faik?.. Geç hanım diğer kanala geç. At sen şu kumandayı bana. Bak bu dizi fena değil... Aşk dizisi mi bu? Bu oyuncuları da ilk defa görüyorum... Bence bu dizi tutar. Baksana oğlana! İyi rol kesiyor! Sahi başka yerde oynadı mı bu? Sanmam...” Aslında yazın tatile gidemeyen ve vaktini akşamları televizyon izlemekle geçiren insanlardan duyacağınız cümleler üç aşağı beş yukarı bunlardan ibaret. ‘Yazlık’ diye tabir edilen (bazı yapımcılar karşı çıkıyor) dizileri izler, karakter analizi yaparsınız. Hangisinin tutup tutmayacağı konusunda tahmin yürütür, eylüle kalacakları belirlersiniz. Aslında kanalların yapmak istediği de tam bu. Hem yazı değerlendirmek hem gelecek sezona hazırlık yapmak hem de yeni yüzlere şans vererek sektöre yeni isimler kazandırmak. Özellikle birkaç yıldır yapılan bu uygulama bu yıl biraz daha yaygın. Bu durum özellikle yazı değerlendirmek ve yeni yetenekleri keşfetmek isteyen yapımcılar için biçilmiş kaftan.
Yazlık diziler, bir önceki yayın döneminin sonunda başlayan, genellikle tatil beldelerinde çekilen, konu itibarıyla daha hafif yapımlara deniyor. Ancak bu durum son yıllarda gözle görülür bir değişime uğradı. Kanallar yaz dönemlerinde daha ciddi projeleri ekrana taşımaya başladı. Son dönemde ekrana gelen yapımlar bunun en büyük göstergesi. atv bu yıl ‘Elif’ ve ‘Servet Avcısı’ ile çıktı izleyicilerinin karşısına. Her yıl olduğu gibi en çok proje yine Kanal D’de. ‘Cesaretin Var mı Aşka’, ‘Akasya Durağı’, ‘Derman’, ‘Gece Gündüz’ ve ‘Hepimiz Birimiz İçin’ kanalın başlıca yapımlarından. ‘Son Ağa’ için uzun bir hazırlık süreci yaşayan Star TV, yaz için ‘Baba Ocağı’ ve ‘Milyonda Bir’ gibi iki yeni projeyle yarışta ben de varım diyor. Bu yazı daha çok yarışma ve şov programlarına ayıran Show TV ise ‘Hayat Güzeldir’ ile dizi izleyicisinin gönlünü almaya çalışıyor.
Yazlıklar yarışıyor, gençler kazanıyor
Kanallar yazlık projelerini yarıştırırken, bu işten kârlı çıkanlar hiç kuşkusuz ilk defa bu projeler sayesinde kamera ile tanışan gençler. Suna Yıldızoğlu’nun 18 yaşındaki kızı Yasemin Allen, bunların başında geliyor. atv’de ekrana gelen Keremcem’in rol aldığı ‘Elif’ dizisinde Elif karakteriyle dikkat çeken oyuncu, çoktan Türkiye’ye yerleşti bile. Yine aynı kanalda yayınlanan ‘Servet Avcısı’nda Kerem’i oynayan Berkan, müzik piyasasında tanınsa da televizyon dünyasına ilk kez bu diziyle merhaba dedi. Star TV’de ekrana gelen ‘Milyonda Bir’i izleyenler Hande Tilmaç’ı hatırlayacaklardır. Dizide evin en büyük kızı Ayşe’yi oynuyor ve başrol oynayan Sümer Tilmaç’ın da kızı. Kanal D’nin sevilen dizisi ‘Küçük Kadınlar’ aldığı reytingle gelecek sezon yoluna devam edeceğe benzerken, dizideki genç oyuncuların performansı yabana atılır gibi değil. Dizi sayesinde oyunculuğa ilk adımı atan Hande Soral (Armağan Gezici), seyirci olarak gittiği ‘Komedi Dükkanı’nda keşfedilmiş... Kanal D’de izleyiciyle buluşan ‘Hepimiz Birimiz İçin’de Meral karakterini ete kemiğe büründüren Selma Özkan, dizilerde şansını deneyen bir başka genç isim olarak karşımıza çıkıyor. Diziler devam eder mi, etmez mi, bunu önümüzdeki günlerde hep beraber göreceğiz. Ancak bu gençlerin önümüzdeki yıllarda başka dizi ya da sinema projelerinde karşımıza çıkması muhtemel.
Yetenekli oyuncuların artması, en çok yılda ortalama üç dizi üreten yapımcıları mutlu ediyor. Projelerinde yeni yeteneklere şans verenler, hem gelecekten hem de gençlerden umutlu. Yapımcı Osman Sınav, eylül dizilerinin bu yazlık projelerden beslendiğini doğrularken, yeni yüzlerin keşfedilmesini de sektör adına önemsiyor. Bir başka yapımcı Birol Güven, özellikle ‘yazlık dizi’ söyleminden kaçınılmasını istiyor. “Yazlık diziler terimini kullanmıyorum açıkçası. Televizyonculuk 12 aya yayıldı artık. Kimse yazlık diye dizi yapmıyor. Yazın nispeten büyük dizilerin ara verdiği dönemde, kışa tutturmak için fırsat olarak kullanılıyor.” diyor. Yapımcı-oyuncu Ahmet Yenilmez ise yazlık dizilerin yapımcılara alternatif yüzleri çoğalttığını düşünüyor.
Osman Sınav (Yapımcı-yönetmen) ‘Sinemaya yeni yüzler çıkıyor’
“Yazlık diziler sayesinde yeni oyuncular keşfediliyor. Biraz yaz trendiyle başladı, ama demek ki böyle bir ihtiyaç da var. Eylül dizileri de bu projelerden besleniyor. Hem de sinema yeni yüzler kazanıyor. Daha önce yetişkin hikâyeleri ve gençlik dizileri yapılıyordu. Bir de bu iş reklam ve televizyonlardan sağlanan gelirlerle yapılıyor. O yüzden gençlik dizileri de yapılmalı.”
“Televizyonculuk 12 aya yayıldı artık. Kimse yazlık dizi yapmıyor. Yazın nispeten büyük dizilerin ara verdiği dönemde, kışa tutturmak için fırsat olarak kullanılıyor. Hedef yaz değil aslında. Amaç; yeni sezona dizi ortaya çıkarmak. Yapılan bütün yatırımlar çekilen dizinin devam etmesi için. Yeni oyunculara gelince; sadece yaz değil kışın da olmalı. Onların şansı her zaman fazla. Çünkü televizyonun yeni yüzlere ihtiyacı var. “
Ahmet Yenilmez (Yapımcı-oyuncu) 'Yazlık diziler yeni yüzler için iş alanı'
“Eğitim almış, oyunculuğu meslek olarak seçmiş arkadaşlara en azından sektörde yer açılıyor. Bu projeler sayesinde yeni yüzler kendini gösterme ve tanıtma imkanı buluyor. Yapımcılara alternatif yüzleri çoğaltıyor. Bu işe emek vermiş, eğitim almış, okumuş insanların çalışması beni mutlu ediyor. Yazlık diziler yeni yüzler için yeni iş alanları demek.”
RapAnqéLs <3
Admin
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 20/09/08
Mesaj Sayısı : 372
Nerden : İstanbuL/Kıraç
Konu: Geri: Yaz ekranında pişer, kışın dizilere düşer Salı Kas. 18, 2008 10:00 pm